İlk aşkına nasıl veda edersin?
On yedi yaşındaki Julie bütün geleceğini planlamıştı – sevgilisiyle küçük kasabalarından taşınacak, şehirde üniversiteye gidecek ve bir yazı Japonya’da geçirecekti. Derken Sam’in ani ölümüyle her şey değişti.
Julie bu kalp kırıklığıyla ne yapacağını bilemeyerek onu unutmaya çalışıyordu. Cenazesine gitmemiş, eşyalarının hepsini atmıştı. Ancak bir gün, sesini yalnızca sesli mesajdan da olsa bir kez daha duyma isteğiyle Sam’i aradı.
Ve Sam telefonu açtı.
Bir mucize olmuş ve Julie’ye veda etme fırsatı verilmişti. Kurdukları bu bağlantının geçici olduğunu bilmesine rağmen Sam’le konuşmak ona en baştan âşık olmasına neden oluyor ve onu bırakmayı zorlaştırıyordu.
Julie, hayatına devam etmek için hayatının aşkını sonsuza dek kaybetmeyi göze alabilecek miydi?